7 Temmuz 2018 Cumartesi

Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin odağı insan olan ilk ve tek teknoloji okulu Tink Kolejini gezme ve eğitim sistemleri hakkında bilgi sahibi olma imkanı buldum. Günümüzde böyle bir eğitim sistemi kurdukları için hayran kaldım.
Sizinle de okul hakkında ki tüm detayları paylaşmak istiyorum.

Tamamıyla inovasyon olan Tink fikrini, yaklaşık iki yıl süren verimli bir görüş alışverişi ve Ar-Ge çalışması neticesinde şekillendirip bu süreçte farklı ülkelerin geliştirdikleri modelleri yerinde incelemişler. Ardından elde edilen tüm bilgileri, ülkemizin toplumsal ve kültürel ihtiyaçlarıyla harmanlayarak Tink eğitim modelini kurgulamış ve 2017 - 2018 eğitim öğretim yılında Sancaktepe'de ilk kampüslerini açmışlar. Bu eğitim modeli, teknoloji ile insanı birleştiriyor ve “Odak noktamız insan” mottosu ile yola çıkılmış.
1000 öğrenciye eğitim verecek kontenjana sahipler.



 Tink Eğitim Ekosistemi

Bizlerin, 21’inci yüzyıl yetkinliklerine sahip, teknolojiyi tüketen değil, üretmeyi bilen, girişimci, hızlı adapte olabilen, nitelikli, hayal eden ve hayalini gerçek dünyaya indirgeyebilen, sorumlu, empati kurabilen, pozitif düşünen, takım çalışmasına yatkın nesillere ihtiyacımız var diyorlar. Bunun için, çocuklarımızın okulda öğrendiklerinin geleceğe dair olması gerekiyor. Öğrencilerin hayatı okulda öğrenmesini hedefleyerek ve eğlenceli kişiye özel eğitim ile ‘Tink Eğitim Ekosistemi oluşturulmuş.


⭐️ Tink Eğitim Ekosistemi:
✨TinkSmart: Eğitim sistemimizin zeminini oluşturan yapay zeka tabanlı e-öğrenme platformumuz TinkSmart ile öğretmenlerimiz her bir öğrencimizin gelişimine ve ihtiyacına uygun öğrenme içeriklerini hazırlıyor ve paylaşıyor. Bu platformda öğrencimizin gelişimi takip ediliyor, ölçülüyor, değerlendiriliyor ve raporlanıyor.
✨Sınıf İçi Uygulamalı Eğitim: Yeni nesil ödev anlayışı ile hazırlanan öğrenme içerikleri öğrencilerimizin derslere hazırlıklı gelmesini sağlıyor. Bu sayede derslerde zamanın büyük bir kısmı uygulamaya ayrılıyor, öğrenim içselleştirilerek kalıcı ve verimli hale getiriliyor.
✨Akran Öğrenimi: Piramidimizin ortasında yer alan akran öğrenimi ile öğrencilerimiz; erken yaşta birbirlerine yardım etmeyi, öğreterek öğrendikleri bilgileri paylaşmayı ve topluluk önünde kendilerini daha iyi ifade etmeyi öğreniyor.
✨Proje Tabanlı Öğrenme: Farklı yaş gruplarından öğrencilerimiz, gelecekte bizi bekleyen problemlere ortak projelerle çözümler üreterek öğrenimlerini içselleştiriyor. Öğretmenlerimiz de öğrencilerimize mentorluk yaparak projelerini takip ediyor ve gelişimlerini destekliyor.
✨Gerçek Hayat Deneyimi: Piramidimizin en üstünde gerçek hayat deneyimi yer alıyor. Kurumsal ortaklarımızla geliştirdiğimiz programlar sayesinde öğrencilerimiz, hafta sonları ve tatil dönemlerinde gerçek iş hayatını deneyimleme ve öğrendiklerini uygulama fırsatı buluyor.

⭐️Yabancı dil olanakları
Anadili İngilizce olan öğretmenleri ile öğrencilerinin İngilizce dilini ana dilleri gibi öğrenip akıcı konuşmalarını hedeflerken, ikinci bir dünya dilini de (Almanca - Fransızca - İspanyolca) iyi derecede öğrenmelerini sağlıylar.

⭐️ Tink’te Online Kayıt Kabul Sınavı ile Başarı İndirimüi
Tink’te dijital yetkinlikler kazandıran bir eğitim verdikleri öğrencilerine, Kayıt Kabul Sınavı adı altında online olarak gerçekleştirdikleri bir genel yetenek sınavı uyguluyorlar. Tink kampüsünde yapılan bu sınavla birlikte bireysel yetkinlikler tespit ediliyor. Kayıt Kabul Sınavı ve buna ek olarak Liselere Geçiş Sınavı’nda belirli bir taban puanın üzerinde puan alan öğrencilere, başarı indirimi sağlanıyor.

⭐️ Öğrenciler neden Tink’i seçsin?
Her öğrencinin farklı karakteri, güçlü yönleri, gelişim alanları ve farklı öğrenme yöntemi var olduğunu göz önünde bulundurarak,  bireysel yetkinliklerini e-öğrenme platformlarını kullanarak tespit ediyor bu tespit sonrası, öğrencinin yetkinlik ve tercihlerine uygun kişisel eğitim programı hazırlıyorlar. Teknolojiyi  fayda sağlamak in kullanıp öğrencilerinin hedefine en verimli şekilde ulaştıracak yol haritasını çıkartmak ve takip etmek için kullanıyorlar. Bu yol haritası doğrultusunda, platform üzerinden,  öğretmenlerinin ile öğrencilerinim gelişimine ve ihtiyacına uygun öğrenme içeriklerini hazırlıyor ve paylaşıyorlar. TinkSmart ile öğrencimizin gelişimini takip ediyor, ölçüyor, değerlendiriyor ve raporluyorlar. Tüm bu çalışmaları velilerinde de gerçek zamanlı görmelerini sağlıyorlar.

Yeni nesil ödev anlaşıyla hazırlanan öğrenme içerikleri ile öğrencilerin derslere hazırlıklı gelmesini sağlıyorlar,
Öğrenci okula gelmeden önce o güne ait dersin konusunu okuyarak geliyor.

TinkSmart öğrenme platformu ile öğrencilerimizi ulusal ve uluslararası sınavlara hazırlıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı programının yanı sıra dünyanın seçkin üniversitelerinin kapısını aralayan, Uluslararası Bakolarya Diploma Programını (IB) veriliyor.



Daha fazla Bilgi için www.tinkturkiye.com.tr dan ulaşabilirsiniz.

26 Aralık 2017 Salı

Emzirme Yaraları

Uzuuun bir aradan sonra yeniden merhabalar!!! 
Son yazımdan bu yana ne kadar çook şey oldu, ne çok değişti...Toprak biraz daha büyüdü, abi oldu, hayatımıza Denizgirdi ve biz iki çocuklu hayata alışmaya başladık... Doğum öncesi ve sonrasında çok fazla soru aldığım konulardan biri, emzirmeydi, ve bu kadar çok soru alınca artık bir yazı yazmak şart oldu...
Toprak’ı uzunca bir süre emzirmiştim ama göğüs ucu yaralarından çok çekmiştim...Anne sütünün bebekler için ne kadar önemli olduğunu bildiğimden emzirmeye devam edebilmek için çok uğraştım, çok şey denedim ve onca acıya rağmen yılmayıp emzirdim. Ama o ne acıydı...Deniz doğmadan önce en büyük korkum yine bu emzirme sürecinde oluşan yaralar ve çatlaklar, çünkü ilk çocuğumda acı yüzünden emzirmenin keyfine hiç varamadım... Epeyce aradım taradım, ayva çekirdeği, soğan kabuğu, kremler, kalkanlar... hepsini denedim ama bir sonuç alamadım. Deniz’in doğumundan öncede yine epeyce araştırdım konuyu, göğüs ucu yara ve çatlaklarını nasıl engellerim diye... Bu sefer bildiğimiz klasik önerilerin dışında, daha önce hiç duymadığım gümüş göğüs kapaklarıyla karşılaştım... Silverette isimli bu göğüs kapakları bana ilginç bir fikir gibi geldi. Gümüşün iyileştirici özelliğini daha önce duymuştum, eskiden yeni doğan bebeklerin gözüne Gümüş Nitrat damlatırlarmış dezenfektan niyetine. Ama meme ucu yarave çatlaklarının tedavisinde kullanılabileceği hiç aklıma gelmemişti.
Silverette gümüş göğüs kapaklarından edindim, hamileliğin son haftasında takmaya başladım, doğum sonrası da devam ettim. Sonuç beni gerçekten çok şaşırttı!! Kendimi yine yaralara acıya epey hazırlamıştım. Ne yara oldu, ne çatlak, ne acı!! Doğumundan beri Deniz’i rahatlıkla emziriyorum, bir süre daha takıp göğüslerimin iyice alıştığından emin olunca bırakacağım. Gerçekten büyük rahatlık, üstelik de doğal bir ürün, krem gibi emzirmeden önce temizlemeniz vs gerekmiyor...
Emzirmenin benim için en zorlayıcı, gözümü en korkutan kısmı çözülmüş oldu, bundan sonra gücüm yettiğince uzun süre Deniz’i emzireceğim. Sizlere de çook çok tavsiye ediyorum.Ürün web sitesinden satın alınabiliyor www.silveretteturkiye.com Instagram sayfasından da sipariş verilebiliyor(Silverette Turkiye).
Önümüzdeki günlerde yeni konular ve yeni yazılarda buluşmak üzere!

16 Kasım 2016 Çarşamba

Yenidoğan sünneti

 
    Merhaba, aylardır yazacağım ama sürekli ertelediğim konu 'yenidoğan sünneti' Toprak tam 30 günlükken sünnet oldu.
 
    Hamileliğimde erkek olduğunu öğrendiğimiz ilk zamanlar da bunu kafama koymuştum sebebi mesleki bilgiydi sünnetin psikolojik etkileri zorlukları ama konu kendi çocuğum olunca işin fizyolojisiylede ilgilenmeye başladım araştırdım ve erken olmasının çok daha iyi olduğuna kesinlikle karar verdim. Toprak doğdu doktoruda 1. Hafta kontrolünde yeni doğan sünnetini önerdi yoksa sanırım eşimi ikna edemezdim :) (ki yine çok zorlandım sünnet olacağı odaya girmeden önce hala vazgeçebiliriz diyordu)
 
    Çok erken olmasını istemedim daha doğrusu cesaret edemedim, yeni doğum yapmışım üstelik sezeryan olmuşum ağrılarım dinsin tam anlamıyla normale döneyim, süt mevzusunu çözeyim belli bir kilo alımına ulaşsın diye bekledim.
30. Günü için kontrolünü yaptırdık randevusunu aldık. Sünneti ya ürolog ya da çocuk cerrahı yapıyor. Biz çocuk cerrahı tercih ettik.
   6 ay öncesi lokal anestezi öneriliyor, penis bölgesinde ki sinirlerin ağrıya hassasiyeti az oluyor ve uyku halinde olmasına gerek kalmıyor hem eşim hem amcası (artık kirvesi adetimizide yerine getirdik) ellerini ve kollarını tuttu. Ben odadaydım ama bakamadım beni görmesini istemedim çünkü güven almaktan ziyade güveni sarsılabilirdi. İşlem yarım saate yakın sürüyor ben daha kısa diye düşünmüştüm. Çok fazla ağlamadı hatta en başta hiç ağlamadı zamanla tutulmaktan sıkılınca ağlamaya başladı. İşlem sonunda heryeri çiş yaptı.
    Doktoru sizi rahatsız eden bir durum olursa fotoğrafını her an whatsapp tan bana atabilirsiniz dedi o an gerçekten büyük güven hissettim. Çünkü büyük bir kaygı yaşıyordum, her gece kalkıp nefes alıyor mu diye kontrol ettiğim bebeğimi sünnet ettirdik, üstelik eşim bu durumu desteklemiyordu artı bir yük vardı üzerimde. (Şimdiyse herkese öneriyor)
    İlk 3 gün her bezini değiştirmemizde 2 krem bir vazelini karıştırıp bezine sürdük ve öyle bağladık. Bez bağlarken sünnet olması dezavantaj değil aksine avantajmış. İlk gün ağrı kesici fitil kullanmamızı söyledi doktoru kullandık. Tabii her yeni doğan gibi gaz sancısı çekiyordu ve gazı olduğunda ıkınırken canı yanıyor olmalı ki ilk gün ağladı. İkinci gün hiçbir şey olmamış gibi kaldığımız yerden hayatımıza devam ettik, 1 hafta sonra kontrole gittik 15 gün sonrada tüm morluk ve şişliği atlattık.

   Erken sünnet olan bebeklerin idrar yolu enfeksiyonunkapma riski azalıyor. Daha az hareketli oldukları için ve pipileri bezin içerisinde kaldığı için iyileşme süreci kısalıyor. Pipileri daha küçük olduğu için yaralarıda küçük oluyor.

    Sünnet olduklarında ne olduğunun farkında değiller 'bir yerim kesildi' düşüncesine giremiyorlar.
Bebeğin sünnet ettirilmemesi gereken yaş aralığı 3-6 yaş fallik dönem. Çocukların bu evrede ilgi odağı genital bölgeleri, Freud'un kuramına göre erkek çocukları bu dönemde oedipus karmaşasında anneye duyduğu ilgiden dolayı kastrasyon kaygısı yaşıyor. Ve bu evrede yapılan sünnet çocuğun bu kaygılarını doğrular nitelikte olabiliyor, cezalandırıldığı için penisinin kesildiğini düşünebiliyor. Bu sebeple ya 3 yaş öncesi (fallik evre daha erkende başlayabiliyor bazı uzmanlar 2 yaş öncesi diyor) ya da 6 yaş sonrasında sünnet ettirilmesi gerekiyor. Ben o dönemde ağız alışkalığı olarak yapılan şakaları da doğru bulmuyorum. 'Adam oldun, erkek oldun, seni evlendiricez, gitti pipinin yarısı' vb.

    Çocuğun hem fizyolojik olarak hem de psikolojik olarak sünneti en az hasarla atlatması için yeni doğan sünnetini kesinlikle tavsiye ediyorum.



   İleriki yaşlarında mevlütünü okutturup, ona sünnetten gerekliliğinden ve faydalarından  bahsedeceğim ve bebekken bu dönemi başarıyla atlattığımızı anlatacağım :)

26 Temmuz 2016 Salı

Keçi yoğurdu / Keçi Loru

     

         Merhaba, biraz geciktim ama söz verdiğim gibi size Toprak için yaptığım keçi sütünden yoğurt ve lor peynirinin tarifini ekliyorum.
Doktoru açık keçi sütüne izin vermedi kapalı cam şişe pastörize süt kullandım. İlk denememi migrostan aldığım baltalı marka süt ile yaptım ama daha sonra Mado'nun keçi sütünü denedim daha çok memnun kaldım. Tadı bile daha bi başka geldi bana 🙊

Keçi yoğurdu için kullandığım malzemeler;
🍼 500ml mado keçi sütü
🍼 maya için babymix yoğurdun yarısı (doktoru babymixle mayalamamı söyledi)



Sütü serçe parmağın içerisinde yanmadan 5-6 saniye durabileceği sıcaklığa getirdim sonra yoğurdu ekledim karıştırdım ve kaplara bölüştürüp yoğurt makinesinin içerisine koydum 4-5 saat kadar beklettim (aslında daha çok durabilir ama benim uyumam gerekti sabaha kadar bırakıp ekşitmekten korktum 4 saatte yeterli geldi tuttu).



 Sonra kapaklarını kapatıp dolapta akşama kadar beklettim. Ve yoğurtlar hazır. Ben mayalarken yoğurt makinesi kullandım. Annem böyle hem zamandan tasarruf edeceğimi hem oldu mu olmadı mı endişesinden kurtulacağımı söyledi. Gerçekten öyle oldu eskiden kendimiz için fırında mayalardım. Böyle çok daha pratik oldu.
Kesinlikle minik kaplara ve oldukça az mayalayın çünkü kaşık değince sulanıyor. Ben 2-3 kaşık verdim sadece tadımdı. Ama bebeğin yiyeceği kadar porsiyonlara bölmek gerekli.




5. Ay kontrolünde doktoru ağzına artık biz kahvaltı ederken onunda ağzına labne sürmemi söyledi ama içime sinmedi bende lor denemesine giriştim oda keçi sütünden olmalı dedim.
Keçi sütünden lor için malzemeler;
-500 ml keçi sütü
-yine babymix veya limon

Sütü kaynattım sonra içerisine çeyrek limon suyu koydum baktım öyle internetteki fotoğraflarda gösterdikleri gibi kesilmedi dedim ben birazda yoğurt koyayım yarım pakette yoğurt ekledim. O ara telaşla annemi aradım oda keçi sütünden lor yapmak çok zor deyince baya bozguna uğradım ama dedim atmayacağım süzeceğim. İyice kaynattım soğumaya bıraktım sonra süzdüm ve oldu. Daha minik taneliydi ama süzülünce hepsi birleşti. Süzmek için tülbent bulamayınca Toprak'ın ağız mendilini kullandım.


Lordan çok az tattırdım yoğurt kadar olmasa da Toprak beğendi. Geri kalanını süt poşetlerine koyup kaldırdım 6. Aydan sonra kahvaltılarına ekleyeceğim.

 
Peynir altı suyu da çok faydalıymış onu da buz poşetine koyarak kaldırdım.


Hepsi oldukça pratik ve zaman almıyor. Gecikme için kusuruma bakmayın. Hepinize şimdiden kolay gelsin miniklerimize afiyet ve şifa olsun.




23 Nisan 2016 Cumartesi

UYKU DÜZENİ

           Evettt! Tamda Toprak öğle uykusuna geç yatmış ve hala kalkmamışken bende en çok soru aldığım konu olan 'uyku' hakkında yazımı ekleyeyim.
           Daha önce de dediğim gibi uyku eğitimi vermedim tabii ki çünkü Toprak daha 2.5 aylık :) Hastanede geçirdiğimiz iki günde hep koynumdaydı eve geldik ve başladı düşünceler.
           Oda takımının beşiğini yatak odamıza taşıdık iyi ki sepet beşik almadım diyorum çünkü şuan 6.5kg 62cm oldu 6aylık babynest'in son demleri ayakları taşıyor sanırım sepet beşikte miladını doldururdu. İlk günler gaz sancıları sürekli emme isteği derken 10-15 gün bayağı uykusuz kaldım-kaldık. İlk altını açıyorum sonra emziriyorum ve eşime veriyordum geceleri oda gazını çıkarıyordu. Daha sonra okurken öğrendim ki geceleri kaka yapmamışsa altını açmamak gerekiyormuş şuan açmıyorum.
          İlk 1 ay yanımıza hiç alamadım bir şey olur korkusuyla kendi beşiğinde yatarken bile sürekli kalkıp nefes alıyor mu diye kontrol ettim. Toprak 4 günlükken babası yan yatırma yastığı ile geldi o kadar araştıran ben nasıl hiç görmemişim bilemiyorum. Bence çok gerekliymiş hem annenin içi rahat oluyor çok kusan bir bebeği varsa özellikle. Reflü yatağı yastığı kullanmadım.
         Tabi ki her bebek gibi Toprak'ta gaz sancıları çekti ağladı sancılar için göbek masajı uyguladık, doktorumuz tamamen bitkisel bir damla verdi ama onu bile kullanmaya içim hiç elvermedi. Kendim sürekli rezene, gece çayları ve yemeklerin içinde kimyon tükettim.
         Gündüzleri salonda babynest'in içinde uyuyor bol ses var 'ay ses yapmayın aman zili çalmayın' diye sesi engellemedim. Geceleri yatak odamızda kendi beşiğinde uyuyor sıfır ses ve loş ışık. Gece- gündüz ayrımını buna borçlu olduğumuzu düşünüyorum.
      Gece rutinimiz; altını temizle temiz giysi giydir emzir gazını al ve direk beşiğine yatır başında bekliyorum saçlarını okşuyorum ninni gibi sessizce konuşuyorum (ninni söyleyecek sese sahip değilim) ve uykuya dalıyor bazen emzik ile uyuyor. Emziği 10. günde verdim. Hiç sallamadım beşiğide sallanmıyor. Geceleri yıkamıyorum. Son 10 gündür üst kata çıkmadan salonda başlıyor gece uykusuna ve yukarıda uyandıramıyorum direk öyle yatırıyorum genelde gece 2 de uyanıyor o zaman gece rutinimizi yapıp yatırıyorum kıyamayıp bazen ortamızda bırakıyoruz bir daha bu günlere dönemeyeceğiz belki ileride istesekte bizimle uyumayacak :)
     Gündüzleri gün genelde ya 8 de ya 10 da başlıyor bizim için Toprak sabah 7 de bizim yatağa terfi ediyor babasının yerine kuruluyor en sevdiği ve keyif aldığı uykunun bu olduğunu düşünüyorum. Aşağıya iniyoruz ve gün başlıyor istediğinde emiyor istediğinde dalıyor. öğle saatlerinde yıkarsam öğle uykusunu çok derin uyuyor mesela şuan yıkadım emzirdim 2 de daldı uykuya 3 saattir uyuyor :) Gezerken bebek arabasında uyumaya bayılıyor.
        İlk 2 ay zorlada olsa 2 saatte bir uyandırıp emzirdim baktım ne yapsam artık uyanmıyor derin uyuyor doktorumuza danıştım oda artık uyandırmamam gerektiğini söyledi. gece 1 de uyuyup sabah 6 da uyanarak rekorunu kırdı bu bana göre deliksiz uykuydu.
     Bana göre sallamak kolaya kaçmak çünkü ben yeri geldi halada geliyor başında bekleyip severek onunla konuşarak 1 saate yakın uykuya geçmesini bekliyorum. Zararı var mı bilemiyorum sallamanın ama bana göre kocaman olmuş çocukların hala ayakta sallanıyor olması pekte hoş değil. Maalesef alışkanlıklar dan biz yetişkinler bile kolay kolay kopamıyoruz onlardan da vazgeçmesini beklememek gerekiyor. Yakın bir zamanda kitap alışverişine çıkmayı düşünüyorum uyusun diye kitap okuyacağım inanıyorum ki bundan çok hoşlanacak.
        Her bebek gibi Toprak'ta ilgi seviyor ağlama tonundan neye ihtiyacı olduğunu zamanla anlamaya başlıyorsunuz her ağladığında kucağıma almadım tabii ki kendimden mahrumda bırakmadım. Hemen yanına uzanıp başını okşuyorum ve nefesimi nefesine veriyorum annenin nefesi bebeklerde ağrı kesici sakinleştirici etkisi yaparmış kesinlikle deneyin anında ağlaması kesiliyor. O yüzden kucak delisi bir bebek olmadı yattığı yerden artık bana sesler yapıyor gülücükler atıyor anlıyorum ki beni çağırıyor hemen yanına uzanıyorum kucaklıyorum. Bugünlerde konuşmaya bayılıyor' auuu oouuuvv yuuu' gibi sesler çıkarıyor kahkahalar eşliğinde. Bolca da salya akıtıyor anneme göre dişler geliyor :))) 1 ay olmadan gülmeye başladı sanırım bizi taklit ederek öğrendi.
      
      Bebekler annelerini uykusuzluk ve ağlamarı ile yoruyorsa, annelerde yoğun kaygıları ile bebeklerini yoruyor.
      Annenin bu süreçte çok okuması gerektiğini düşünüyorum sürekli araştırıyorum şansım mesleğim sanırım ben direk bu kitaplardan yararlandım diyemem birçok materyale sahiptim. Birçok kuramdan yararlanıyorum ve annelere de bunu öneriyorum bir kurama körü körüne bağlanmak yerine birçok bilgiyi harmanlayın bebeğinizi tanıyın ve yol haritanızı keyif alarak birlikte belirleyin.

        Toprak kolik bir bebek değil, kolik bebekler için geçerli olmayabilir bu yazdıklarım ama her ağlayan ve gazı olan bebeğe direk kolik demek kolaya kaçmak değil mi sizce de :)

         Sorularınızı cevaplamaya çalışacağım sevgiler.
     

10 Mart 2016 Perşembe

Emzirme

Artık toplu gelen soruları bloga eklemeyi düşünüyorum hem uzunca yazabilecek hem instagramda sonunu bile okumaya üşenen "süper anne tavsiyeleri" nden kurtulmuş olacağım 🙈 burada okumaya hevesli paylaşmayı bilen anneler olarak buluşuruz ☺️ Bugün ki yazım emzirme olsun çünkü en sık aldığım soru beslenme adına 🙏🏻
Toprak 3.530 gram 51cm doğdu, doğumdan önceki son ultrasonumuzda doktorumuzda 3.500 gördü ama karnıma bakıp imkansız 3200 civarı doğar dedi yani ultrason yanılmadı doğru sonuç verdi boyuda doğru bildi içkarnım sağ olsun 😁
İlk 24 saat tam olarak sütüm gelmedi sezeryan yaptığım için olabilir. Hastanede kaldığımız süre içinde 4-5 kez mama takviyesi yapıldı ve içim gitti çünkü o kadar kötü yorum duymuştum ve gelen ziyaretçilerdende duyuyordum biberona alışacak ve emmeyecek ❗Bu yüzden çok direndim ama Sarılık olmaması adına tabii ki mama verdirdim. (1. Ayı bitirdik hiç sarılık olmadı çok şükür) her mamadan önce emzirdim emmeyi ilk doğduğu andan beri çok seviyor ilk gün bile 1 saate yakın emiyordu. Eşim çok büyük destek oldu yaptığı en güzel şey sağma makinesini almak oldu yanındada aldığı süt arttırıcı içecekler ( promalt, milkplus ve çeşitli çaylar). Hastaneden çıkarken kilosu 3300 e düştü tam 200 gram kaybetmişti. Bebeklerin ilk 10 gün doğdukları kiloyu koruması beklenirmiş her bebek doğunca şişliği gider ve kilo kaybeder. Eve geldiğimiz gün inanılmaz bir şekilde sırtıma ve gögüsüme ağrı girdi "sütüm geliyooo" diye bağırdım 🙈🙊 Eve geldiğimiz gün sadece bir kez mama verebildik ondan sonra sadece anne sütü ile beslenir oldu (çok şükür) 200 gram kaybettiği için ya az gelirse sütüm diye arada sağıyordum kaç cc geliyor diye bakıyordum. 1. Hafta kontrolümüzde 3500 olmuştu 🙏🏻 Ondan sonra sağmayı bıraktım hiç kontrol etmedim demek ki yetiyordu. 2. Hafta kontrolde büyük bir sevinç yaşadım çünkü 4kg olmuştu 😍 4. Hafta yani bir aylıkken 4800 gram 55cm oldu. Allaha şükür ki emme refleksi güçlü bir bebek Toprak memeden ayrılır ayrılmaz ellerini emmeye devam ediyor bu yüzden emzik verdim ve oda kabul etti çocuklara el parmak emme alışkanlığını bıraktırmak oldukça zordur emzik daha kolay. Doktorumuz emme aralarını 2 saatte bir max 3 saat olabilir diyor ve tabii istediği her an. Bazılarının doktoru gece 3 saatte bir diyormuş çok imreniyorum 🙈 bende azıcık uyurdum 😁 Gündüzleri hiç 2 saati beklemiyor açıktığı an uyanıyor genelde 1 saatte bir emiyor 🙄 geceleride ne olur ne olmaz hem eşim hem ben saatimizi 2 saat sonrasına kuruyoruz acıkır ağlar ve duymazsak diye ama genelde alarmlarımız çalmaya başladığında Toprak zaten memede oluyor 🍼 O hiç 2 saat bekler mi onda o göz yok 👶🏼 Bazen 40 dakikaya yakın memede kalıyor bazen ise 10 dakika sanırım yetiyor ki bırakıyor.
Gelelim sütüm artsın diye ne yaptığıma inanın hiçbir şey yapmıyorum denildiği gibi helva dereotu bulgur pilavı vs hiçbirini tüketmiyorum 🙊 Tek yaptığım bolca su tüketmek ve hala eşim ısrar ettiği için geceleride bir şey yiyemediğim için süt arttırıcı içeceklerden içiyorum bazen ( laf aramızda alıyorum bitirmiyosun diye kızdığı için içiyorum 😳)
 Su + mutluluk = SÜT bence sütün denklemi bu ve kötü yorumlara kulak tıkamak 🙉

Emzirdiğim için tüm eğitimlerimi erteledim süpervizyonlarımı dondurdum 3 saat dahi bırakıp gitmek istemiyorum 🙆🏼 O mucizevi bir an gözlerime baktığı elleriyle sıkıca beni tuttuğu ve o süte kavuşmanın heyecanıyla hızlı nefes alışverişleri 💕 (bebeğinizi mamayla besliyor dahi olsanız yine aynı hisler ve mucize).

Ve son olarak emzirmek fazladan yemeği gerektirmiyor ve anneye kilo aldırmıyor tam tersine doğum kilolarını vermeye yardımcı oluyor ☺️

Aklıma gelmeyenler olduysa seve seve cevaplarım. Umarım açıklayıcı olmuştur ☺️💕

25 Kasım 2015 Çarşamba


                TOPRAK BEBEĞİN HAZIRLIKLARI

Cinsiyetimizi 12. haftada detaylı ultrasonda öğrendik doktor %99 desede 3 doktorda erkek deyince hazırlıklara hemen başladık ama bizim minik daha 5-6 haftalıkken gelen her hediyede maviydi nedense erkek olucağına herkes emindi :)
17. haftalarımdayken minik adam için ilk evimizi bıraktık ve aynı binadaki daha büyük dairemize geçmek zorunda kaldık. Hamileyken taşınmak hiç zor değildi herşeyi eşim halletti diyebilirim.

Toprak bebeğin daha varlığı yokken (onu öğenmeden 1 ay önce) İKEA ya gitmiştik ve çocuk bölümünü gezerken bebeğimiz olursa odası tamda bu demiştik hayaller kurmuştuk ama planlarımıza göre daha 2 senemiz vardı odayı almamıza. O kadar çok heveslenmişiz ki oğlumuz bizi bekletmedi sürpriz yaptı :)
 Taşınma işlerimizi de halledince ilk işimiz odayı almaya gitmek oldu 20. haftasını zor bekledik herkesin çok erken demelerini duymazdan geldik.   Oda mobilyalarımızın hepsi beşik, dolap, alt açma ünitesi 'İKEA HENSVİK' modeli
ilk olarak babası odasını boyadı miniğin tabi ki mavi


Odasını 'bebek odası' gibi yapmak birinci önceliğimizdi bir paşa şehzade doğurup büyütmeyecektim ben minik bir bebek büyütecektim kendi süs merakımı odasına yüklemeyi hiç düşünmedim, herşeyi sade minik ve ona bolca alan kalacak şekilde aldık. Renklerimiz mavi ve beyaz en sevdiğimiz figürler ise bulut ve fil

Beşiğimiz kademeli ve büyüdüğünde 2-3 yaşına kadar kullanabilecek. Odalarımız yan yana direk bu beşikte yatırıp yatırmama konusunda hala kararsızım yatak odasına da sepet beşik alabilirim her an. ben odasına alışması için kamera ile izleyerek kendi odasında yatırmak istiyorum.
Beşiğin üzerindeki ürünler:
Dönence Fisher Price
Bulut yastık İkea
Ördekli yastık eşimin bebeklik yastığı
Nevresim English home


Dolabımızı alırken çok mu minik yan yana iki tane alalım mı dedim eşim kabul etmedi 'oğlum rahat rahat oyun oynayamaz alan kalsın' dedi. Zaten giyinme odamızda yeterince boş alan var sığmamaya başlarsa dolabına eşyaları oraya bir dolap ekleriz artık :) Tabii sığmayacak gibiyiz şimdiden doldu sayılır dolabımız biraz fazla hevesli bir anne&baba olarak her pazarımızı Toprak bey için alışveriş yaparak geçiriyoruz. Geçen gün eşime artık bebeğin çok giyemediği giysilerini sosyal medyada satabiliyorsun bende öyle yaparım dediğimde çok kızdı 'eskisi gibi ihtiyacı olanlara vericez çok beğendiklerimizi arkadaşlarımızın bebeklerine ayırırız' dedi bir daha sevdimm.









Bir de alt açma ünitesi aldık bunun fazlalık olduğunu düşünen birçok kişi oldu ama alt açma aparatını çıkardığında kütüphane olarak kullanıma devam ediliyor oyuncaklarını ıvır zıvırını koyarım. Ki bence alt açma olayı içinde oldukça işe yarayacak. 
Beşik aldık diye ne gerek vardı sizinle yatıcak, alt açma ünitesi alınca aman koltukta açarsın, en sonda araba alınca hep kucakta gezecek boşuna aldınız diyen kişileri gördükçe şaşırıyorum. Böyle konular otorite gerektirir ve bunları almak gereksiz değilde o kişilere birazcık otorite gerekli bence.


Odasının başlıca mobilyaları bunlar tabi birde benim pembe berjerim var ona süt içirip masallar okuyacağım.
Şuan için avize perde ve halı eksiğimiz var ama her pazar onlarada göz gezdiriyor bulamıyorum.
Daha neler eklenecek sabırsızlıkla bekliyorum en çokta ben bir şey asınca boyadığı duvarları kirletiyorum diye kızan babasının elinde kalemle tüm duvarları boyayan oğlunu görünce ne yapacağını merak ediyorum :)) 



Gelelim bebek arabasına

İlk aklımdan geçen model Mima Xari olmuştu.
Daha sonra birçok model araştırdık gidip inceledik almaya gidip kaç defa vazgeçtik hatırlamıyorum. Stokke hoşuma gidiyordu ama bagajda çok yer kaplaması ve mimanın dış görünüşü daha cazip geliyordu. İsteksizce Pierre Cardin exclusive modeline bakıyordum bir ara sadece mavi diye. Quinny mood eşimin hoşuna gidiyordu ama bence kullanışsızdı. Artık her gece eşimin elinde telefon araba araştırır durumdaydı.
 Geçen pazar günü sahilde kahvelerimizi içerken yine etrafta bir sürü bebek arabası görünce başladım yine hangi modeli alsak diye konuşmaya eşim hiç fırsat vermeden kalk gidiyoruz dedi ve kendimizi Mima'yı alırken bulduk.  Dürüst olmak gerekirse ilk kalbimi çalan görselliği oldu ama kullanım ve kalite açısından da harika. Siyah şase beyaz koza ve siyah beyaz çizgili ped tercih ettik. 
Evet biraz ağır bir araba ama bebeğin konforunu düşünüyorsanız buna katlanacaksınız. Şimdi içinin dolduğu günleri onunla gideceğimiz gezmeleri sabırsızlıkla bekliyorum. Ve alırken öyle emindik ki ben bu arabayı ileride pembe ped ile de kullanıcaktım :)) (inşallah aminnn)




Ben bu postu yazarken baya sohbet eder gibi hissettim inşallah severek okursunuz.
Fonda da Barış Manço arkadaşım eşşek ve bal böceği :)) dinledik minik bi bal böceği bolca dans etti içeride.

Zaman ayırıp okuyan herkese, SEVGİLER.